Farkında ol! Siber Zorba olma.

Merhaba sevgili okurlar,

Bu haftaki yazımda sizlere siber zorbalıktan bahsedeceğim. Adında anlaşılacağı gibi bu yapılan bir tür zorbalık fakat teknolojik aletler ve uygulamalar ile yapılmaktadır. Özellikle çocukları ve ergenleri olumsuz etkileyen, siber zorbalık kurbanını intihara kadar götürebilen bir durum olan siber zorbalık bu açıdan aile, öğretmenler, idareciler ve sonuç olarak toplumu yakından ilgilendirmektedir. Bu hafta ele aldığımız konu yaygınlığı ve etkileri açısından bu açıdan önem arz etmektedir.

            Son zamanlarda televizyonlarda kadın cinayetleri, kavgalar, trafikte magandalar vb. bir sürü içi karartıcı tablo ile karşı karşıyayız. Bir tür zorbalıklar resitali var. Peki, zorbalık ve zorba nedir? Zorbalık, güç eşitliğinin olmadığı yerde, süreklilik gösteren zarar verici veya rahatsız edici eylemler, saldırgan davranışlar olarak tanımlanmaktadır. Bu davranışları ve eylemleri icra edene de zorba denmektedir. Zorba eylemi her zaman daha güçsüz olana yapılmakta ve daha dar bir ortamda bu sokak olabilir ya da okul, ev ortamında yapılabilmektedir. Kurbanı fiziksel açıdan direk olarak kötü durumlara sokabilen zorbalık eylemlerini yapan kişiler kesinlikle belli kişilerdir. Fakat ele alacağımız konu olan Siber zorbalık, biraz daha farklı olarak kurbana fiziksel açıdan direk olumsuz durumlar çıkarmak yerine ruhsal anlamda sorunları hedeflemektedir. Siber zorbalık, dijital ortamlardan, teknolojik aygıtlardan başkalarına rahatsızlık ya da zarar vermek amacıyla kişi ya da grup olsun yapılan “aşağılama, iftira, dedikodu, taciz, tehdit, dışlama ve rencide etme” gibi davranışların tümü olarak tanımlanmaktadır. Siber zorbalık genellikle sahte açılmış sosyal medya hesaplarından yapılmaktadır. Bir nevi “klavye delikanlıları” diye ifade edilen kişiler tarafından karşıdaki kişi ya da gruba psikolojik anlamda zarar vermek için yapılmaktadır. Sosyal medya üzerinde paylaşılan bir fotoğrafın altına yazılan “şişko”, “zekâ seviyen düşük”, “keşke ölsen”, “çirkinsin” gibi ifadeler siber zorbalığa örnek teşkil etmektedir. İnternet üzerinde siber linç girişimleri, profil taklitleri ki özellikle başka birine ait fotoğrafları bu profillerde kullanmak siber zorbalık eylemlerine örnektir. En yaygın türü ise özel mesajlar ve e-mail yoluyla mağduru tehdit etme, yakınlara zarar vereceğini söylemesi olarak bilinmektedir. Son olarak siber takip ve özel hayatın ifşası da siber zorbalığa girmektedir. Siber zorbalık yapan siber zorbaların, zorbalardan farkı kendilerini gizlemeleridir. Aslında mağdurdan daha güçsüz kişilerde olabilmektedir. Sosyal medya ve internet üzerinden siber zorbalık yaptıklarında mesela özel hayata dair fotoğrafların paylaşılması durumunda bu çok geniş alanlara hızlı bir şekilde yayılmaktadır. Faka bilindiği gibi zorbalık dar bir alanda birkaç kişinin şahit olabileceği bir durum olarak karakterize edilmektedir. Siber zorbalık yapılan kişiler, karşı tarafın psikolojisini bozarak tatmin olmakta ya da siber takip gibi yöntemlerle takıntılı kişiliklerini ortaya koymaktadırlar. Bu kişiler mağdurun yaşadığı olumsuz halden bir nevi zevk almakta olan hasta kişiliklerdir. Mağdurlar, siber zorbalık yüzünden ruhsal olarak kızgın, mahcup, mutsuz, endişeli bir hal almakta bu durum fiziksel olarak dolaylı bir şekilde mağdurun baş ve karın ağrıları çekmesine sebep olmaktadır. Duygusal açıdan ise mağdurlar yaşadıkları bu siber zorbalık yüzünden utanç hissi duymakta ve bu durum depresyona varabilmektedir.

            Siber zorbalık türleri ve mağdura yaşattığı olumsuz etkilerini açıkladım. Sıra başımıza böyle bir şey geldiğinde ne yapabiliriz? sorusunun cevabını açıklamaya geldi. Bir kere yalnız olmadığınızı bilmeniz gerekiyor. Herkesin başına gelebilecek bir olay. Siber zorbalık yapılan hesabı silin ya da engelleyin. Hatta şikâyet ederek o hesabın kapanmasını sağlayabilirsiniz. Bir de durumu ailenizle, öğretmenlerle, danışmanlarla ya da sevdiğiniz kişilerle paylaşmaktan çekinmeyin. İntikam duygusuna kapılmak sizi de Siber zorba yapacağını unutmayın. Çünkü çalışmalar kurbanların üçte birinin intikam duygularına kapıldıklarını göstermektedir. Siber zorbalığa maruz kalırsanız korkmayın. Çünkü amacın çoğunlukla senin psikolojini bozmak olarak yapıldığını unutmayın. Çoğu zaman kimle karşı karşıya olduğunuzu bilemezsiniz. Özellikle ergenler arasında siber zorbalık yaygınlığı yapılan çalışmalarla ortaya konulmaktadır. Ergenler utanca veya korkuya kapılarak ailelerine ve öğretmenlerine bu durumu anlatmaktadır. Paylaşmak önemlidir. Çünkü daha ileri durumlarda aile ya da okul yönetimi daha akıllıca ve yerinde tedbirler alabilmektedir. Günümüzde siber suçlarla mücadelede gelişme kaydetmiş ve siber zorbaların tespiti gerekli devlet kurumları tarafından yapılabilmektedir.

            Teknolojinin hızlı gelişmesi sayesinde günümüzde teknoloji insanoğlunun yararına birçok uygulamada kullanılmaktadır. Fakat kötüye kullanıldığında sadece bireye değil toplumlara da nasıl da olumsuz etkileri olduğu görülmektedir. Yazımda üzerinde durduğum gibi eğitimsizlik, adaletsizlik ve kurulamayan sosyal yapı yüzünden “homo sapiens” hem türüne zorbalığa devam etmektedir. Teknoloji kötü bir şey değildir, kötü ellerde kötüleşmektedir. Hayat ifşası yüzünden şehri terk etmek zorunda olan insanlar, bir yarışma programında etek boyu ve oturuşu yüzünden siber linçe uğrayan yarışmacı örnekleri basında yerini almıştır. Bir türlü insan hem cinsine saygı duymayı öğrenememiştir ve öğreneceğe benzemektedir. Rahatsız olunuyorsa kanalı değiştirmeyi bir davranış şekli olarak kazanmak bile başlangıç için yeterlidir. Bir de durumu manevi açıdan ele almakta yarar olduğunu düşünüyorum. Müslüman bir coğrafyada yaşıyoruz. Fakat bir çocuğa, gence ağıza alınmayacak lafların söylenmesi dinimizce de günahtır, ahlaksızcadır. Kimse doğduğu coğrafyayı, boyunu, kilosunu, yüzünü, sağlığını, anasını, babasını ve adını seçememektedir. İşte burada siber zorbalık yapan kişi aslında mağdurun fiziksel özelliklerini eleştirirken Allah’ı eleştirmektedir. Çünkü tek yaratıcı O’dur. Fakat siber zorbalık yapanların dine, topluma ve kişilere saygısı yoktur. Sonuç olarak bu kişilerin insanlıktan nasibini almamış olması üzücüdür. Fakat bunun da toplumsal bir sorun olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu zorbalıkların işlenmesinde hepimizin de suçu olduğu gayet basittir. Toplum yararına üretmeyen, toplumun refahını düşünmeyen yalnızlaşmış, yabancılaşmış ve bencilleşmiş bireyler olarak, sevgi ile birbirine bağlı, eğitilmiş bir ortam oluşturmak neredeyse imkânsızdır. Bu açıdan siber zorbalığı teknolojiye atfetmek yerine insanı ve toplumu sağlıklı hale getirmek için elimizden geleni yapmalıyız ve elimizi çabuk tutmalıyız. Yoksa insanoğlu kendi sonunu, kendi elleriyle getirecektir. 

Sevgi ve Saygılarımla,

Doç. Dr. Deniz Mertkan GEZGİN

1 Yorum

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!