İnovasyonun Doğduğu ve Öldüğü Yer: Yalan
“Hakikat pantolonlarını giyene kadar, yalan dünyanın yarısını dolaşır.” Winston Churchill
Bir çocuğun zihinsel gelişimindeki önemli kilometre taşlarından biri, yalan söylemeye başlamasıdır. Farklı miktar ve ustalıklarda olsa da 4-6 yaş arasında özellikle görülebilen bir davranıştır, yalan söyleme. Bu yaş grubundaki yalan söyleyen bir çocuk, bir yetişkinin söylediği gibi yalan söylemez. Onun için yalan, sözlerle yapılan bir deneydir. Söylediği şeylerin etrafındaki insanlarda ne gibi etkileri olduğunu gözlemler. Konuşmalarıyla başka insanları etkileyebildiğini hissederek ego olgusunu güçlendirir. Ama bunları yaparken gerçek ile uydurma arasındaki çizginin tam olarak farkında değildir. Hele ki hayır ve şer gibi kavramların ise çok uzağındadır. Bu olgunun terbiye edilmesi ve doğru yönlendirilmesinin ise uzun vadede pek çok faydalı sonuçları olabilir. Mesela hikâye, roman veya senaryo yazmadan tutun politik ve stratejik öngörüler oluşturmaya, oradan icatlar geliştirmeye kadar bir dizi kabiliyet, aynı kökten gelişir.
Hayattaki her olguda olduğu gibi yalan olgusunun da terbiye edilmediği takdirde neden olduğu sayısız zarar vardır. En basitinden yalan söyleyen bireylerle muhatap olan iş arkadaşları ve müşteriler veya yalancılığı âdet haline getiren kişilerin yönettiği bir firmada çalışanlar, bu konuda “bir dokun bin ah işit” ayarındadırlar.
Yalanın toplum çapına yayılması durumunda ise genel bir güvensizlik baş gösterir. Sosyal olarak insanların barış ve huzuru, sosyal inovasyon projeleri peşinde koşmaları, güven ortamına bağlıdır. Ekonomik olarak da her tür denge, güvene bakar. Güven olmayan yerde ekonomi, çivisi çıkmış bir çerçeve gibi serbest düşüşe geçer. Böyle bir ortamda yaşayan girişimciler de artan risk faktörlerinden dolayı adım atmaktan geri dururlar. Hem bu girişimciler hem de yeni fikirleri ve icatları olanlar, bunları gerçekleştirmek için daha güvenilir kişi ve kurumların peşine düşerler ve böylece beyin göçü tetiklenir. Böylece ülke, yenilik potansiyeli olmayan ama yalancılıkta usta kişilerin eline kalır.
Uzun lafın kısası, siz siz olun, yalan söylemeyin.
0 Yorum